İkinci Varlık Vergisi Faciasına Doğru
Gayrimenkul (konut, işyeri, arsa ve arazi) bir servet unsurudur. Vergi üç farklı kaynaktan alınır: 1. Servet ve servetlerin transferi (emlak vergisi, değerli konut vergisi, veraset ve intikal vergisi), 2. Gelir (gelir vergisi, kurumlar vergisi), 3. İşlem (KDV, ÖTV, damga vergisi, harçlar.)
Emlak vergisi servet vergilerinin
tipik örneğidir. Burada kişiler sahip oldukları gayrimenkullerin(konut, arsa,
arazi, işyeri) değeri üzerinden her yıl belirli oranda bir emlak vergisi
öderler. Emlak vergisi belediye gelirleri arasındadır, dolayısıyla ödenen bu
vergi ilgili belediyeye gider.
Emlak vergisinin oranları
şöyledir:
Mesela Ankara’da oturan ve mesken
olarak oturduğu konutun değeri 10.000.000 lira olan bir kişi, eğer muafiyet
koşullarını taşımıyorsa, (10.000.000 x 0,002 =) 20.000 lira emlak vergisi
ödeyecektir. Bu kişinin bir de Datça’da 6.000.000 lira değerinde yazlık konutu
varsa onun için de (6.000.000 x 0,002 =) 12.000 lira emlak vergisi ödeyecektir
(Datça, Muğla’ya bağlıdır. Muğla Büyükşehir Belediyesi olduğu için verginin
oranı bide 2’dir.) Buna göre bu kişi toplamda 32.000 lira emlak vergisine
muhatap olacaktır. Buna ek olarak verginin yüzde 10’u tutarında taşınmaz kültür
varlıklarının korunmasına katkı payı adı altında alınan tutarı da (3.200 lira)
eklersek toplam tutar 35.200 lira olmaktadır.
Bir de son yıllarda değerli konut
vergisi adı altında bir vergi uygulanmaya başlanmıştır. Değeri, belirli bir
tutarı (2025 yılı için 15.709.000 lirayı) aşan konutlar için emlak vergisine ek
olarak bu vergi de uygulandı.
Değerli konut vergisinin 2025
yılı için belirlenmiş tarifesi şöyledir:
Bu vergiye muhatap olacak kişiler
konutlardan daha düşük değerli olanı istisna kapsamına sokabiliyorlar. Bu
durumda mesela yukarıdaki örneğimizdeki kişi yazlık konutunu istisna olarak
gösterdiğinde Ankara’daki konutunun değeri 15.709.000 liralık alt limiti
aşmadığı için değerli konut vergisi ödemeyecektir.
2026 yılı için gayrimenkullere
rayiç bedel değerlemesi yapıldı (rayiç bedel (arazi/arsa metrekare birim
değeri), emlak vergisi matrahı ve diğer vergi/harç hesaplamalarında esas alınan
bir değerdir.) Bu yeni değerlemeye göre rayiç değerlerin 5 katın üzerinde artırılması
söz konusu. Henüz itiraz süreci devam ettiği için kesin durum belli değil.
Yukarıda verdiğimiz örnekteki
kişinin Ankara’daki kontunun değerinin 5 kat artırılarak (10.000.000 x 5 =) 50.000.000
lira ve Datça’daki yazlık konutunun da yine 5 kat artırılarak (6.000.000 x 5 =)
30.000.000 lira olarak belirlendiğini varsayalım.
Değerli konut vergisi için
açıklanan tarife her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılıyor.
2026 yılı için bu oranın yüzde 20 olduğunu varsayalım. Bu durumda 2026 yılı
için değerli emlak vergisi istisnası (15.709.000 x 1,20 =) 18.850.000 lira
olacaktır. Bu durumda örneğimizdeki kişi daha düşük değerli olan yazlık
konutunu istisna olarak gösterirse Ankara’daki konutunun rayiç değeri 50 milyon
lira olduğu için istisnayı aşan (50.000.000 – 18.850.000 = ) 31.150.000 lira
üzerinden değerli konut vergisi ödeyecektir. Bunun da tutarı 90.000 lira
dolayında olacaktır (henüz değerler kesin belli olmadığı için eldeki verilere
göre tahmin yapılmıştır.) Yani tuhaf bir biçimde bu kişinin konutu, herhangi
bir yenilenme, tadilat, büyütme, önünden yol geçme vb. olmaksızın bir yılda değerli
konut statüsüne girmiş olacaktır.
Şimdi bu yeni rayiç değerlere
göre bu kişinin ödeyeceği emlak vergisi ve değerli konut vergisini
hesaplayalım:
Emlak vergisi hesabı:
Ankara’daki konut için:
50.000.000 x 0,002 = 100.000 lira
Datça’daki yazlık konut için:
30.000.000 x 0,002 = 60.000 lira
Toplam emlak vergisi: 160.000
lira
Taşınmaz kültür varlıklarının
korunmasına katkı payı: 16.000 lira
Ödenecek toplam tutar: 176.000
lira
Değerli konut vergisi hesabı:
Ankara’daki konut için: 90.000 lira
(yaklaşık tahmini hesap)
Datça’daki konut (istisna olarak
bildirildiği için değerli konut vergisi söz konusu değildir.)
Buna göre bu kişinin 2026 yılında
ödeyeceği emlak vergisi (taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı
dâhil) + değerli konut vergisi toplamı 266.000 lira olacaktır
2025 yılında aynı varlıklar için
toplam 35.200 lira emlak vergisi ödeyen ve değerli konut vergisine muhatap
olmayan bu kişi 2026 yılında iki verginin toplamı olan 263.000 lirayı ödemek
durumunda kalacaktır. Bu durumda ödeyeceği vergi tutarı bir yılda (266.000 / 35.200
=) 7,5 kat artmış olacaktır. Bir yılda böyle bir artışı hiçbir gerekçeyle
açıklamak mümkün değildir.
Kendi oturduğu ve yazlık olarak
kendi kullandığı, gelir getirmeyen iki konuttan alınan vergilerde böyle bir
artışın mantıkla, matematikle açıklanabilir bir yanı yoktur.
Bu uygulama iki açıdan yanlıştır:
(1) Böyle bir miktar artışı açıklanabilir bir artış değildir ve büyük
olasılıkla vergi tahsilatını çok düşürecek ve vergi mükellefiyle belediyeleri
ve vergi idarelerini birbirine düşürecek sonuçlara yol açacaktır. (2) Aynı
konudan aynı amaçla iki kez vergi alınmaması vergiciliğin temel ilkelerinden
birisidir. Bu uygulama buna yol açarak vergi ilkelerini ayaklar altına almış
olacaktır. Kamu maliyesi derslerinde klasik maliyecilerden devren gelen ilginç
benzetmeler kullanılırdı. Bunlardan
birisi “bir koyundan iki post çıkmaz” atasözüydü. Bu atasözünün kastettiği
anlam; bir kimseden verebileceği kadar bir şey aldıktan sonra ondan aynı yolla
bir şey daha almaya çalışmanın olanaksız olduğu meselesiydi.
Rayiç bedellerin gerçekten çok
yükselmiş olması karşısında bu oranları daha düşük belirlemek doğru olmaz. O
nedenle bu belirlemeler yerindedir. Buna karşılık bu yeni belirlenen değerler
üzerinden hesaplanacak vergiler toplumsal sorunlar yaratmaya gebedir. Bu
çerçevede çözüm yolu olarak önerilerimiz şunlardır: (1) Değerli konut vergisi
aynı konuda ikinci bir vergi anlamına geldiği ve vergicilik ilkeleriyle
bağdaşmadığı için tümüyle kaldırılmalıdır. (2) Emlak vergisi oranları mevcut
oranların dörtte birine düşürülmelidir. (3) Gayrimenkul alım satım vergisi
oranı da aynı şekilde mevcut oranın dörtte birine düşürülmelidir. (4) Değerli konut vergisinin kaldırılmasıyla
devlet açısından doğacak gelir azalmasını gidermek için emlak vergisi
tahsilatından genel bütçeye onda bir oranında aktarma yapılmasını içeren bir
yasal değişiklik yapılmalıdır. (5) Servetler üzerinden, emlak vergisi dışında,
bir vergi alınması düşünülüyorsa o zaman bunu zaten beyan edilmiş, oradan elde
edilen gelirin vergisi ödenmiş servetler üzerinden değil beyan edilmemiş,
gösterilmemiş servetler üzerinden almak gerekir. Bunun da yolu servet bildirimi
ve gider bildirimi sisteminin geri getirilmesidir. Bu şekilde saklanmış, geliri
beyan edilmemiş servetler yakalanır ve vergisi alınır.
Bu düzenlemeler yapılmadan bu
rayiç bedellerle yola çıkılır ve bir yandan emlak vergisi bir yandan da değerli
konut vergisi alınırsa sonuç ikinci bir varlık vergisi faciasına doğru
gidebilir.
doğru söze ne denir
YanıtlaSilDoğru denir herhalde 😀
SilSevgili Hocam, umarım ve dilerim ki bu uyarılarınız faydalı olur.
SilBende böyle anlatmaya çalıştım derdimi:
https://x.com/HalitKalelioglu/status/1962456188596945403
Memleketin dibine kibrit suyu dökülmüş, vergi konusu suyunun suyudur. Fakirliğin boyutları memlekete daha yetmedi, kadayıf biraz daha kızaracak 😕
SilRayiç bedelleri yüksek değil vergi oranları yüksek. Eskiden rayiç değerler çok düşük olduğu için vergi oranları yüksek belirlenmişti, rayiç değerler normal değerlere (bazı yerlerde anormal oldu) getirilip vergi oranları aynı kalınca fahiş rakamlar oluştu. Ayrıca 2002 yılında Büyükşehirlerde vergi oranları iki katına çıkarıldı, Buda yetmedi 2014 yılında da tahakkuk eden vergiye % 10 “Kültür varlıları katkı payı” diye ilave bir vergi eklendi. Bunlar AKP döneminde yapıldı
SilHocam Amerika da bazı eyaletlerde yüksek emlak vergisi genelde daha fazla hizmet daha iyi okullar vs demek oluyor, bir bakıma şehirler sınıfsallaştırılmış oluyor Türkiye’de de benzer bir etkisi olur mu sizce ?
YanıtlaSilAmerika'da hesap soran ve daha önemlisi hesap verenler var. Bizde ikisi de yok.
SilSen bekle. Etkisi olur.
Sil👍
SilBenim anladığımın özeti: Neresinden tutulsa elde kalacak bir uygulama daha yolda
YanıtlaSil👍
SilGenel bütçeye 1/10 aktarma da belediyelerin gelirlerini düşürecektir, bu da imar işlerindeki rüşveti artıracaktır.
YanıtlaSilDikkat ederseniz belediyelerin geliri zaten en az 5 kat artıyor durduk yerde, oradan yüzde 10 alınsa bile bugünkünden kat kat daha fazla gelir söz konusu belediyeler için.
SilBence bu işin çözümü: Herkes belediyeci olsun. Gül gibi geçinip gidelim.
SilKimse belediyelere ödediği vergilerin hesabını soramıyor, mesela bozuk yollar standart dışı kaldırımlar bakımsız parklar vb.
YanıtlaSilDevlete ödediğimiz verginin hesabını sorabiliyor muyuz? Mesela hukuksuzluk, demokrasiye aykırı uygulamalar, yanlış ekonomi politikasıyla uçup giden fiyatlar.
SilDoğu yarım kürede gerçekten birşeylerin hesabının sorulabildiği iki yer geliyor aklıma; Japonya ve G. Kore; ikisi de Amerikan/Batı etkisi altında kalan/kalmış yerler. Bunu söyleyince de Batı uşağı, hain, batı özentisi vs. vs. tonla hakaret duyuyoruz....
SilHollanda'daki 450k€ kıymet biçilmiş oturmakta olduğum evin vergisi 0.09049% olarak belirlenmiş (https://www.eindhoven.nl/stad-en-wonen/wonen/belastingen-inwoners/onroerendezaakbelasting-ozb). kabaca 400€ ediyor. Buradaki asgari ücretle kıyaslamak bir kıyas parametresi olabilir.
YanıtlaSilDoğrusu budur.
Sil
SilGayrimenkulden vergi alınmalıdır, garimenkulden öyle bir vergi alınmalıdır ki gayrimenkul yatırım aracı olmaktan çıkmalıdır. Gayrimenkulden yatırım mı olur Allah aşkına gayrimenkule yatırım mı denir Allah aşkına?bir arsa alacaksın 10 tl ye etrafına bina yapılacak, değerlenecek 10 tl niz 5 yıl bekleyecek enflasyon hesabına göre 20 tl olması gerekirken arsa değeri 50 tl olacak aradaki 30 tl lik gelire ne diyeceğiz? Bunun vergisini almayacak mıyız? Servet vergisi der bunun vergisini almazsak 5 yıl önce 10 tl ile arsa almayı tercih etmeyip iş kuran üretim yapan birinden çatır çatır vergi alıyoruz, o zaman iş yapanı iş yaptığı için cezalandırmak, arsa peşinde koşup rant ile gelir elde edeni ödüllendirmiş olmaz mıyız?
Günümüzde vergilendirilmemiş kayıt dışı kazancın aktığı yegane yer gayyrimenkuldür. Gayrimenkul kayıt dışı, ticarete ve iş sermayesinden fazla mayalanmaya orta uzun vadede beklemeye tahammülü olan gizlenecek ve olağan üstü rant getirisi sağlayacak paraların aktığı yerdir.
Gayrimenkul devlet memurlarının rüşvet gelirlerini, ticaret erbabının kayıtdışı kazançlarını yönlendirip mayalanmaya bıraktıkları yegane alandır. Kayıt dışı ekonominin alem yaptığı yer gayrimenkul sektördür.
Gayrimenkuldeki rant üretim yapmayı iş yapmayı köstekleyen yegane sebeptir, ekonomik aktörleri üretmeden kazanmaya sevk eder.
Türkiyede kentleşmeden dolayı kentlerin etrafındaki araziler arsa vasfına çevrilmekte büyük şehirler şöyle dursun Anadolu şehirlerinde dahi 1 e milyon oranında çok büyük değer artışları ortaya çıkmakta, İmar uygulamaları hesaplandığında milyar dolarları bulan değer artışları hesaplanmakta, bu paralar hiç vergilendirilmemektedir.
Gayrimenkul alanının rant ve kayıt dışı paranın barınağı haline gelmesi, gayrimenkul rantı ile mayalanmayı boy boy yeniden yavrulamayı bekleyen kayıt dışı paranın girmesi ile gayrimenkul alanı orta ve alt sınıfın konut edinme hayallerinin yer bulamayacağı bir alana dönüşmektedir.
Devlet kayıt dışı arıyorsa gayrimenkule gitsin, tüccarın kayıtdışı kazancı da orda daire başkanın aldığı rüşvet de orda, 100 bin tl maaş alan, eşi 70 tl maaş alan bir daire başkanı ankaranın yanı başında 20 milyonluk villayı nasıl aldı?
Vergi levhasında 2024 yılı vergi matrahı 6 milyon, ödeyeceği vergi 1.2 milyon olan tüccar bodrumdan 20 milyonluk yazlığı nasıl aldı? Kazancı vergi levhasında hani 6 milyondu?,,
Prensip gereği maliyetler, ürün veya hizmetlerin ücretlerine yansıtılır. Bu bahsedilen verginin getirilmesi durumunda da mülk sahipleri ilgili vergileri kiralara yansıtacaklardır. Ve bu da günün sonunda düşürülmeye çalışılan enflasyonun daha da artmasına sebep olacaktır.
YanıtlaSilKesinlikle, domino etkisi yapacaktır.
SilHocam, rayiç bedellerin olduğundan çok az olmasının bir etkisi değil mi bu yükseliş, ben sizin bunu düşündüğünüzü biliyorum da geçişi anlayamadım, meraklı bir öğrencinizden gelen soru gibi açıklayabilir misiniz?
YanıtlaSilAslında son üç yılda yaratılan enflasyona gelene kadar rayiç bedeller gerçekten bu kadar uzak değildi. Kendi evinde oturan birisinden bir yılda 7,5 kat artmış vergi istemek ve üstelik bu eci değerli konut kapsamına sokup ek vergi almak bana haksız görünüyor.
Sil
YanıtlaSilSayın hocam;
Makaledeki 2026 emlak ve değerli konut vergisi hesaplamalarında bazı hatalar olabilir: Ankara’daki konut için 50.000.000 TL ve Datça’daki yazlık için 30.000.000 TL üzerinden yapılan vergilendirme varsayımsal sanıyorum, somut bir dayanağı var mıdır, çünkü resmi rayiç bedel ve yasal artış oranları belirtilmemiş. Taşınmaz kültür varlıkları katkı payı da %10 üzerinden hesaplanmalıydı, yani 16.000 TL olmalıydı, 13.000 TL olarak verilmiş. Değerli konut vergisi tahmini 90.000 TL ise, tarifeye dayalı adımlar açıklanmadığı için bu rakam belirsiz. Sonuç olarak, “7,5 kat artış” yorumu da resmi verilere dayanmıyor. Hesaplamalar netleştirilmeden yapılan matematiksel ve yorumlama eleştirileri yanıltıcı olabilir.
Evet bu hesaplar varsayımsal örneklere dayanıyor. Artış oranlarının 5 - 10 kat arasında olduğu bilgileri üzerine en düşük olanı (5 kat) alınarak hesaplandı. 16.000 lira konusunda haklısınız onu düzelttim, teşekkür ederim. Tarife konusundaki durum aslında iyi köyü belli. Yeniden değerleme oranının yarısı. O nedenle ben de 1,20 katsayı kullandım. Hesap, esas aldığım varsayımlar çerçevesinde oldukça doğru. Ama tabii sonuçta kararlar değişir rayiçler düşer orasını bilemem. Bu yazıda dikkat çekmek istediğim başka konular var.
SilTam bir garabet !
YanıtlaSil5 yil içinde satilan gayrımenkuller için değer artışı kazançlarına bir etkisi olacak mi ? Yani yarın yeni emlak rayiçleri deger artışı kazancı beyanında baz alınabilir.mi ?
YanıtlaSilŞimdilik öyle bir düzenleme yok ama her an olabilir.
SilAçıklamaları ve kanunları güzel yazmışsınız ama yıllardır haksız olarak düşük değer gösterip ödenmeyen vergi kayıplarından hiç bahsetmemişsiniz bahsetmemişsiniz.
YanıtlaSilOnları mükellefler yapmıyor, mükellefler yine aynı şekilde kendilerine tebliğ edilen rayiç bedelleri esas alıyorlardı. Yani o düşüklüğün sorumluluğu da karar alıcılarda.
SilTamam işte karar alıcılar normal rayiç bedellere getirmeye çalışıyor, el birliği ile herkes özellikle konut ağaları bunu engellemeye çalışıyor. Birden fazla konut sahibi olanlar elbette vergisini fazlasıyla ödemeli. Keşke konut sayısı arttıkça vergi oranı artsa. Yoksa ülkede barınma sorunu var deyip dururuz.
SilHocam bilgilendirmeniz için teşekkürler. Fakat verdiğiniz örnekteki mükellefin sahip olduğu taşınmazların değeri 2025 yılında 15.709.000 TL'nin altında kaldığı için 2026 yılında belirnenen matrahı geçse bile 2026 yılında Değerli Konut Vergisi'nin mükellefi olmuyor. İçinde bulunduğu yıl ve bir önceki yılda belirnenen matrahı geçmesi gerekiyor. Verdiğiniz örnekte 2025 yılı değeri 16.000.000 TL olsaydı. O zaman 2026 yılında Değerli Konut Vergisi Mükellefi olurdu.
YanıtlaSilVerdiğim örnekteki konut o değeri geçiyor.
SilHocam hesaplamanızda emlak vergisi kanununun 29/2 maddesi hükmünü dikkate almanız gerekmez miydi. Örneğinizdeki 10 milyon TL vergi değeri, bir önceki takdir dönemi olan 2022 yılında belirlenmiş ise bu tutar her yıl ydo'nın yarısı oranında artırılacağı için 2025 yılında 25.449.365 TL (yuvarlama ihmal edildi) olacaktı. Bu durumda örneğinizdeki 50 milyona göre iki kat artmış olacak.
YanıtlaSil2025 yılı için vergi değeri ydo'na göre güncellenmiş hali 10 milyon ise dediğiniz gibi 5 kat kat artış kabul edilemez.
4 yıllık süre içinde kalanlar için doğru. 4 yılın sonunda rayiç değerler yeniden belirlenirken takdir komisyonu bu düzenlemeye bağlı olmuyor.
SilEvet takdir komisyonu 4. yıldaki ydo'na göre belirlenmiş vergi değerine bağlı değil ancak 2 kat mı 5 kat mı arttı hesabı yapılırken örneğinizdeki evin vergi değerinin neyi ifade ettiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum
SilHocam elinize sağlık. İşin özeti kürdan beklerken Roma mızrağını yedik. Saygılarımla Fatih Demirtaş
YanıtlaSil🙏
SilDeğerli Hocam,
YanıtlaSilAydınlatıcı yazınız için çok teşekkürler.
Rayiç değerlerin Türkiye'deki gayrimenkullerin gerçek piyasa değerine göre zaten çok düşük olduğu herkesin malumudur. Değerler 4 ila 10 kat arttı ancak aslında halen piyasa değerinin altında. Bu değerlerin 3 yılda bir gözden geçirilmesi de enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde çok yüksek nominal artışlar getiriyor. TCMB tarafından faizlerin 2022'den başlayarak düşürülmesi ve KKM ile devalüasyonun önlenmesi birikim sahiplerini gayrimenkul ve mal (araba, hatta motosiklet) yatırımlarına yöneltti. Bu da gayrimenkul fiyatlarından çok büyük artış yaratarak bugün dahi etkilerini gördüğümüz şekilde enflasyonu arttırdı. Rayiç bedellerin artışının korunarak vergi oralarının düşürülmesi önerinize ek olarak, rayiç değerlerin gerçek piyasa değerine getirilmesi ama vergi oranlarının da yine bu artışı da dikkate alarak düşürülmesi vergi adaleti açısından daha da doğru olur ve ileride bugünküne benzer bir durumun yaşanmasını engelleyebilir diye düşünüyorum. Saygılar,
Yazınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSil🙏
SilDeğerli konut vergisinden en düşük değerli konut mu istisna oluyor, yoksa en değerli mi?
YanıtlaSilEn düşük değerli olan.
SilBelediyeler öteden beri seçmenle sorun yaşamamak için düşük belirliyordu rayiçleri. Bu işte bir çapanoğlu var.
YanıtlaSilAyrıca, Katı Atık Servisi/Katı Atık Toplama ve Taşıma Ücreti dile bir kalem eklenmeye başlandı, üstelik bu tutara %20 KDV ilave edilerek.
YanıtlaSilNeresinden tutsanız elinizde kalıyor değerli hocam
YanıtlaSilSayın Mahfi hocam, bilgilendirme için teşekkürler. Bireysel itiraz için nasıl bir yol izlenmeli? Veya , yapılmış itirazlar kabul edilirse , o itiraz emsal olabiliyor mu?
YanıtlaSilSaygılarımla,
Aynı yerden bir itiraz emsal olabiliyor.
SilÜcretli bir çalışan taşınmaz alabilmek için biriktirdiği paranın gelir vergisini zaten ödüyor. Taşınmazı alırken KDV vs diğer vergileri de tasinmazin icinde ödemiş oluyor. Bir koyundan ikinci post değil belki 5. Post çıkarılmaya çalışıyor işin acı tarafı hep ata sözündeki köyünün ücretli çalışan vatandaş olması.
YanıtlaSilAhmet Ezim ;
YanıtlaSilÜstad çok ince görmüşsünüz
Kamu maliyesi anormal bozuldu 15 m emekli 15 m mülteci 7 m kamu çalışanı 25 m niteliksiz iş gücü 15 m ev genci 5 m bankamatik bürokrat..............
YanıtlaSilGüzel tespit. Şimdi yukarıda belirttiğin sayıların herbirini 1,67 ile çarp ve tekrar topla bakalım :))
SilHocam 20yy da yaşadığımız tüm faciaları tekrar tecrübe ederek kendimizi test edeceğiz ve böyle böyle olgunlaşacağız.
YanıtlaSilTam olgunlaşacakken bir 30 milyon kişi daha ortadoğudan ve asyadan alırız. Sıkıntı yok..))
SilDurum öyle saçma bir yerde ki hayretler içinde bir ülke nasıl çökertilir filmini izliyoruz. Denize düşen yılana sarılır. Bu başımızdakiler gitmeyecek ve bizde bunlardan kurtulmak için önümüze ne konarsa onu seçeceğiz gibi görünüyor. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık...
YanıtlaSilEğitimli insanlarımızın rahatı siyasetle uğraşarak bozulmamalı. Bodrum türk bükündeki villalarında rakı balık yapmalılar. Değerli vakitlerini siyasetle harcamak istemez sayın bey efendiler...
SilAzıcık aşım kaygısız başım..
Hocam paylasiminiz icin tesekkurler. Artışlarin 40 katlari geçtigi icin oranları dortte birine dusurmenin az oldugunu dusunuyorum. Bizzat muhtarliktan deger artislarina bakmiş biri olarak soyluyorum.
YanıtlaSilİnsanlar olayın farkında değil, kendileri dışındakiler ödeyecek zannediyor.
SilSonuçta servet transferinin yöntemlerinden biri emlak vergisi .
YanıtlaSilGayrimenkul yatırım aracına dönüşmüşken konut ihtiyacı nasıl giderilir? Katlanarak artan vergi sistemi uygulanabilir mi, sizce çözüm olabilir mi? Değerli yazılarınız için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilOlmaz.
SilPeki Mahfi Bey, oturduğunuz ev atadan kaldıysa ve bahsedildiği şekilde değerli konut vergisine tabi olduğu zaman yıllık gelirimin büyük bir kısmına karşılık geldiğinde buna bir istisna yok mu. Bu devlet benim gelirimin ne kadarını vergi yoluyla alabilir? Bir sınırı var mı bunu? Pran yoks elindekini sat likite dön mü diyorlar, yoksa değerli alanları gasp etme proj si midir bu?
YanıtlaSilBir bilgim yok ama bu uygulama orta sınıfın tamamen bitirir.
Silanılan artışa rağmen çok düşük tutar ve oran üzerinden alındığı, belediyelerin borca batıklığı ile birlikte dikkate alınınca isabetli bir iş gibi duruyor.
YanıtlaSilOrta halli ev sahiplerine astronomik vergiler çıktığında ve bunlar kiralara yansıtıldığında bakalım aynı görüşte olacak mısınız?
SilBelediyelerin borca batma başarısını Sezar ayakta alkışlıyor.
Sil20 değil 120 katı olsa bu millet ses çıkmaz tam bir koyun toplumu
YanıtlaSilHalk kaderdir.
SilAlmanya Dresden de 220k Euro ya aldigimiz dairemize 103 Euro emlak vergisi oduyoruz. Ticari olmayan, icinde yasanilan konut icin alinan emlak vergisi insanlarin butcesini zorlamamali. Barinma temel ihtiyac cunku.
YanıtlaSilAlmanyadan bize bir teşekkürü çok görmessiniz umarım:)
SilRahat yaşamınızı sığınmacıları büyük bir dirençle tutan bizlere borçlusunuz ;)
AB den örnek vermeyi bırakın artık biz ab üyesimiyiz.
SilMahfi Hocam
YanıtlaSilÜlkede gündem
Kerem
Barış
İlkay
Hiç iyi bir yere gitmiyoruz.
Bir yandan savaş için sığınaklar inşa ediliyor.
Zar zor ev almış insanları, kendi evinin kiracısı yapıyorlar. Bunu yaparsa ancak bu hükümet yapabilir.
YanıtlaSilSaygılar
Bir ailenin oturmak için kullandığı 1 gayrımenkulünden vergi alınmamalıdır. Birden fazla varsa vergi alınmalıdır. Onun da bir insafı olmalıdır.
YanıtlaSilÇengelköy de babamdan kalan 70 yıllık evde yaşıyoruz. Arsası 650 metrekare olduğu için değerli konut vergisi ile birlikte 300 bin TL nin üzerinde emlak vergisi ve değerli konut vergisi çıkıyor. Yani 70 yıllık evimizde günde bin TL ye oturacağız. Evini sat git anlamına geliyor ama ben 58 yıl önce doğduğum evde yaşamak istiyorum. Bu nasıl bir haksızlık.
YanıtlaSilAnlaşılan odur ki bir koyundan üç post çıkarma dönemi başlıyor. Bütçe dengeleri bu postlarla düzelir mi Mahfi bey ?
YanıtlaSilYıllardır yüksek kira düşük rayiç ile gidiliyordu. Güncelleme doğru bir adım, tartışılması gereken oran olmalı. İnsanların kendi oturduğu veya tek ev için sembolik bir emlak vergisi olmalı ama 2.3.4. Evlerden sonra emlak vergisi kademeli artmalı ki emlak baronluğu engellensin. Adam betona değil başka alanlara yatırım yapsın. Bu durunda konut fiyatları artar kimse yatırım yapmaz fikri temeli olmayan bir değerlendirme. En temel insan hakkı olan barınma hakkını tehdit eden bu duruma tepki koymalı.
YanıtlaSilDaha önce bir çok konuda da gözlemlediğimiz üzere mevcut hükümet ölümü gösterip sıtmaya razı etmeyi bir taktik olarak görüyor.
YanıtlaSilRayiç bedel artışının 5-10 kat olacağı haberini yayıp 4 kat ile uygulayabilirler … tabi ki bu yapılan uygulamanın fahiş, adil vergilendirme prensiplerinden uzak ve haksız olduğu gerçeğini değiştirmiyor…. hele hele toplanan vergiler diyanet vb zerre kadar katma değer yaratmayan kurumlara pompalandıkça !
Hocam teşekkürler
YanıtlaSilBaşlıktan Haciz ve Aşkale anlamı çıkmaz değil mi?
Sn.Hocam,
YanıtlaSilYaklaşımınız doğru,fakat şöyle bir realite var.Özellikle son 4 yılda kurun baskılanması nedeniyle artan fiyatlar en çok gayrimenkul piyasasına yaradı.İstanbul Kadıköy’ün sahil semtlerinde, 1995 yılında yeni bir apartman dairesi 150-200 bin $ bandında idi.Bu 2021 yılına kadar bu bantta hareket etti,krizlerden döviz kurundan bağımsız döviz bazında fiyat hep sabit kaldı.Şu an aynı bölgede 500 bin Dolara daire alınamıyor.(Konut arzı düşükken fiyat ucuzdu,konut üretimi arttı fiyatlar da arttı.)
Türkiye’nin ekonomik hinterlandında bulunan ülkelerden gelen paralar,kayıtdışılık,kara para,Ukrayna’nın işgali,konut alana vatandaşlık verilmesi gibi hususlar da fiyat artışlarında önemli etkendir.Bugün Beşiktaş’da eski bir apartman dairesi fiyatına,Londra merkezde yeni rezidans alınıyor.Bodrum,Çeşme yazlıklarını söylemeye gerek yok,Fransız Rivierası’ndan kat kat yüksek.Sonuç olarak İstanbul’un emlak değeri Londra’dan,Antalya’nın emlak değeri Barcelona’dan yüksek hale gelmiş.Böyle bir emlak piyasası varken vergi artışı kaçınılmaz hale geliyor,çünkü orada devasa bir kaynak var.
Diğer taraftan vatandaş,imarlı arazisini müteahhide veriyor duruma göre bazen onlarca daire sahibi oluyor,rant sonucu adeta sebepsiz zenginleşme oluşuyor ve bundan maliyenin kasasına giren,dişe dokunur bir şey yok.Dünya’nın hiç bir ülkesinde tarla alıp,arsaya dönüştürüp imar çıkartarak rant sağlama diye bir uygulama yok.Bu aslında ülkedeki bütün sorunların kaynağıdır “toprak rantı” bu da ayrı bir konu.
Özetle,konu aslında dönüp dolaşıp gerçek değerinde olmayan döviz kuruna geliyor.Gerçek değerinde olmayan bir veri fiyatlandırmadan, vergiye,ücretlerden,milli gelire kadar içine girdiği bütün denklemleri bozuyor.Saygılarımla,Fatih Gülşen
Hocam bagkur emeklisi miras v s yolu ile değerli bir konut sahibiolduysa ona sen burada oturamazsın sat git burdan demek oluyor turkiye toplumun çoğunun geliridusuk buvergileri ödeyemez
YanıtlaSilHocam bu 2. konut için geçerli değilmi bir tek yaşadığı evi olanlar için geçerli değil değil mi
YanıtlaSilHocam eskiden bu yazılarınız email içinden direkt okunuyordu, rahat oluyordu, sistem değişti sanırım :(
YanıtlaSilörnekte 2 tane konut var biri 50 milyon diğeri 30 milyon değerinde , ki bu artmış haliyle dahi taşınmazların gerçek değeri yakalanamadığına göre , örnekteki kişinin yaklaşık 100 milyon TL gerçek değerinde taşınmaz varlığı var, ve varsayımsal olarak hesaplanan emlak ve değerli konut vergileri toplamı 263000TL , bu da varsayımsal gerçek değerle oranlandığında binde 2,5 civarı bir oranda vergi çıkıyor, binde 2,5 vergi ödemek facia ise %25 kurumlar vergisi ve %20 kdv için ne denebilir? ve aslında ekonomiyi düze çıkarmanın en kestirme yolu varlıklıdan varlık vergisi almak olmalı, bunu yapmayıp enflasyon düzeltmesinden, çok yoğun cezalar yazmaktan, sahte belge kavramını değiştirmekten medet ummak asıl yanlış.....
YanıtlaSilHocam neler oluyor kuzum,nedir bu vaziyet?
YanıtlaSilBaşta büyükşehirlerde zenginlerin el ettiği gayrimenkul rantını (kazancını/gmsi) gelir/kurumlar vergisi ile vergileyemeyen/vergilemeyen devlet, zar zor bir ev almış olan alt/orta sınıfı/emeği ile geçineni emlak vergisi ile cezalandırıyor. Zenginden rant üzerinden alınması gereken vergi var, doğru. Onu alma, ama kıt kanaat geçinen ve bir evi olanı fahiş vergile, öyle mi? Her zamanki gibi emme basma tulumba zengin lehine, alt/orta gelirli aleyhine çalışıyor. Kurulduğunda iktisat bilmine siyasal iktisat diyorlardı. İktisat ve vergi siyasaldır. Sınıfsaldır. Tarafsız, teknik falan değil yani.
YanıtlaSil